15 Şubat 2010 Pazartesi

Saint Valentine vs 14th of February on Sunday.

Elimizde ne var?

Pazar gunune denk gelmis bir Sevgililer gunu ve Saint Valentine.
%100 erkek olan bir santiyede bile adim adim tahribata yol acan 14 Subat'in, taksimde ya da newyork'ta nasil bir etki biraktigini dusunmek zor degil.

Iddiam sudur ki, Pazar gunune denk gelmsi bri 14 subatin karsisinda Aziz Valentine bile duramaz. Itilir, kakilir, kucumsenir, otobuslerde yer verilmez, (beyaz ortulu, sakalli sacli bir amca, ve fakat, sevgilisiz.) ve hatta belki yakin arkadaslari tarafindan "valentine, senin gidisin gidis degil, gel sana bir sevgili bulalim, kendinle kavga edecegine onunla kavga et." seklinde gazlanabilirdi. tabii bu muhabbetten sikilan valentine, "abi dogru diyorsunuz da, hazir degilim boyle bir iliskiye" diye kivirmaya yeltenir, arkadaslarinin zoru ile taksime cikartilirdi.

cift aktarma ile taksime ulasan aziz valentine, zaten pazar gunleri Israfil'i -" ulaaan kiyamet baslamis biz Sur'u uflemedik, hemen davraniyorum" diye yaniltabilecek bir kalabalikta olan taksimi bir de bu 14 subatta gordugunde, yuzunun aldigi sekil her zaman alistigimiz peder bakisindan farkli olacakti elbet.

(Ornek bir peder, temsili, normal zamanlar)




(temsili resim) ve fakat Istiklalin basindan caddeye bakan aziz valentine.











bu manzara karsisinda boyle bakmasinin genel sebeplerini su sekilde ozetleyebiliriz:

1-) yilin buyuk bolumu birbirinin kuyusunu kazan ciftlerin bir anda kirmizi birer kalpli balona donusmus olmasi. (ve bu balonlarin mutemadiyyen bomp diye birbiri ile carpismasi)
2-)yine yilin diger gunlerinde birbirlerinin cep telefonlarini kollayan, adeta yerel capta birer sherlock holmes yahut birer mayk hammer olan bu sevgililerin yuzeysel bir bicimde burun tokusturma ve ardindan sivi forma gecerek caddeden asagiya akmasi (o zamanlar tabii fizik biraz sayif oldugundan kati- sivi - gaz - 14 subat formlari bilinmiyordu)
3-) "ulan 250 yilinda boyle ortam vardi da biz mi kacirdik? varsa yoksa peynir yiyip sarap ictik, aziz maziz diye de saci ustten kazittik yandan biraktik kusa donduk. gencleri bulusturacaz diye bir omru yedik" diye dusunmesi.
(3. madde %60 ihtimal.)

ve bu 3 madde yuzunden koskoca valentine bile, pazar gunune denk gelip, tum caddelerin ve sokaklarin isgali ile sonuclanan bir 14 subat karsisinda durunamaz. Esra Ceyhan ile evlen benimle ye katilir. degisik giyim tarzi,ve degisik sac stili

bkz: degisik sac stili: (2 YY rahip sac stili)

ile milyonlarin gozdesi olurdu... (Esra Erol'un "kiz sana soz sac ektirecegim, hele bi evlen, valla sana sac ektirecegim, bendensin benden utanma utanma" esprisi elbette ortama bir senlik getirecektir) ama.. kaybettigi bir 14 subat olacakti..

O yuzden,
ask ve sevgi, bunlar hep guzel seyler kuzucuklarim. bir insanin sizin gibi dusundugunu bilerek elini tutmak sizi kirmizi bir balon yapabilir.

boyle bir insan tanimiyorsaniz da,

Aziz Valentine'nin bile kendi emegi ile olusturdugu Pazar gunune denk gelmis bir 14 Subat'ta alemin maymunu oluyorsa,

siz bu gunu sag salim, (belki evinizde 3 kg dondurma yiyerek) atlattiginiza gore, iyisiniz iyi, moralleri bozmayi :)

1 Haziran 2009 Pazartesi

Son gece

Sevgili Çevrimiçiler

Son gecemiz.
Gönül isterdi bir gece daha kalıp proje teslimi için çalışmaya devam edelim. Amma ve lakin yarın bitirme projelerinin teslimi olduğu ve projeler sınıflara kilitleneceği için pazartesiyi salıya bağlayan gece kalmak için izin alamadık.

Üzülmeyin!

Yarın tekrar konuşacağım Orhan Hoca ile. En azından 3400'de çalışabilmek için.

Hemen gaza gelmeyin!

Kendinizi bu gece sonmuş gibi pazartesi akşamı saat 22:30'da binayı boşaltacak şekilde ayarlayın. Olumlu bir gelişme olursa buradan duyuru yapacağım.

Bu arada bu dönem kulak misafiri olduğum"dost meclislerinde" çalışmaların çok verimli geçtiği, dönem içinde bu uygulamanın sürekli olması durumunda "gerçek proje grubu ruhunu" yakalayabileceğimizi işittim. Hocalarımızın da en çok yakındığı "grup ruhu" olmayan gruplara belki bir çözüm olabilir diye düşünüyorum. Kaldı ki sadece kendi bölümümüz değil farklı bölümlerden arkadaşlarımızla da aynı ortamda çalışma fırsatı bulduğumuz için sürekli bir bilgi alışverişi oluyor.

Örnek mi istediniz? Hemen kendimden örnek verebilirim:
Mimari projemi yaparken aynı sınıfta peyzajdan ve ŞBP'den arkadaşlarımdan faydalandım. Şöyle ki: Peyzajdaki arkadaşıma arsa fotoğraflarımı gösteri, çevredeki ağaçlar hakkında bilgi aldım (türü nedir, ne kadar yükselik, sökülse ne olur vs.) ŞBP'deki arkadaşıma da otopark, kaldırımlar, parsel yaklaşımları vb. konularda danıştım.
Peki onlar hiç mi benden bir şey katmadılar projelerine? Elbette kattılar. ŞBP'deki arkadaşım tasarladığı parsel boyutlarına ve formlarına bir bina yapılıp yapılamayacağı hakkında soru sordu. Bizim örnek projelerimizi inceledi, fikir aldı.

Demem o ki sevgili arkadaşlar, değerli hocalarım, bu sabahlamalar işe yarıyor. Eğer siz de benimle aynı fikirdeyseniz sizden ricam fikirlerinizi buradan paylaşmanız. 1-2 satır olsun 1-2 sayfa olsun fark etmez. Bu uygulamanın devamı açısından her kelime önemli.

Sevgiler, saygılar, projelere devam!

31 Mayıs 2009 Pazar

Son gece

Bu gece son gece. Belki de dün son geceydi bilmiyorum. Hiç kalmadım bu sefer. Rapor da yazamadım haliyle. Utanıyorum kendimden. Şiddetle kınayın beni. Ama ben de sizi kınıyorum. Hem de eşrefle kınıyorum. Kaç gecedir okuldasınız okuyup da "Haa bak dün gece de şunlar olmuş" diyebileceğim tek bir yazı yok yahu. Yoksa o raporlar geçici birer heves miydi?

Montumu getirin, bu acıyla daha fazla yaşayamam.

-A tribute to Umut Sarıkaya-

29 Mayıs 2009 Cuma

Haftasonu okula gelecekler!

Cumartesi Pazar günülerinde fakültede Açıköğretim Sınavı yapılacak. Binaya çalışmak için gelecek arkadaşlar MUTLAKA öğrenci kartlarını yanında getirsin!!

Ohannesburgerler

Evet bu da oldu!
Bayan tuvaletinden 2 AYNA ALINMIŞ!

Bir bu eksikti diyoruz, geçen sene Emin Onat'ı kurtardığımıza seviniyoruz =)